Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

31 Aralık 2011 Cumartesi

Müşterilerle "Olumlu Anı" Nasıl Yaratılır? - TEB KOBİ TV

Müşterilerle "Olumlu Anı" Nasıl Yaratılır? - TEB KOBİ TV

3 Aralık 2011 Cumartesi

Ağız solunumu ve ortodonti ilişkisi


AĞIZ SOLUNUMUNUN DİŞ, ÇENE VE YÜZ GELİŞİMİNE ETKİLERİ VE BU TÜR HASTALARA YAKLAŞIM
Sağlıklı bireylerde solunum burunda başlar. Ancak solunum yolu üzerindeki herhangi bir tıkanıklık solunumun  kısmen veya tamamen ağızdan yapılmasına neden olur. Ağız solunumu nedenleri şunlardır:
1-            Tonsil ve adenoid hipertrofisi (bademcik ve geniz eti büyümesi)
2-            Alerji ve alerjik rinit
3-            Konka hipertrofisi (burun içindeki konkaların normalden büyük olması)
4-            Koanal atrezi (koanaların kemik veya mukoza ile kaplı olma durumu)
5-            Septum deviasyonu (burun bölmesini oluşturan kemiğin sağa veya sola eğik olması)
6-            Anatomik blokajlar (burun deliklerinin normalden küçük olması veya herhangi bir yapı bozukluğu)
7-            Obstrüktif uyku apnesi (uyku esnasında solunumun durması ve sıçrayarak uyanma)
8-            Alışkanlık (geçmişteki bir engel nedeniyle, nörolojik olarak veya idiopatik olarak nefes almanın ağız yoluyla yapılmasına alışmak)
Araştırmalara göre, ağız solunumunun %46 oranında 1-3. derece adenoid hipertrofisi, %17 oranında kronik rinit ve % 14 oranında septum deviasyonuna bağlı olduğu bildirilmiştir.
Dil normalde istirahat pozisyonunda damak kubbesi içinde yer alıyorken tıkanıklık durumunda havayolunu rahatlatmak için alt dental arkın içinde veya dışında olmak üzere aşağıda ve önde konumlandırılabilir. Bazı durumlarda alt çene de önde konumlandırılabilir. Bazen de sadece geceleri ağız solunumu yapılır.
Bunun gibi normal dışı fonksiyonların doğum sonrası erken yaşlarda başlayıp gelişim döneminde de sürmesiyle dentofasiyal yapıda kalıcı değişimlerin olduğu düşünülegelmiş ve bu konuda pek çok araştırma yapılmıştır. Solunum biçimi ile yüz morfolojisi arasında bir ilişki bulamayan az sayıda araştırıcı olmasına rağmen, genelde ağız solunumunun belirli bir yüz yapısına neden olduğu ve çeşitli maloklüzyonların oluşumuna katkısı olduğu kabul görmektedir ve pek çok araştırma ile kanıtlanmıştır. Örneğin primatlarda burun delikleri tıkandığında suni olarak maloklüzyon  oluşturulmuştur. Allerjik çocukların solunumları incelendiğinde kompanzasyon amaçlı aşağı dil konumlandırmanın geliştiği tespit edilmiş, çocukluğunda adenoidektomi geçirmiş bireylerin alt yüz gelişimlerinin normal bireylerden farklı olduğu bulunmuştur.
Farklı sebeplerle hayatının özellikle erken bir döneminde belli bir süre ağız solunumu yapmış veya halen yapmakta olan bireylerde görülebilen özellikler aşağıdaki şekilde sıralanabilir.
Klinik muayenede ve hasta ile ilk karşılaşmada:
1-            Uzun yüz ve artmış alt yüz yüksekliği
2-            İstirahat pozisyonunda bile açık bir ağız
3-            Kapanmayan veya zor kapanan dudaklar
4-            Seste farklı bir tını
5-            Bazı harflerin telafuzunda farklılık
6-            Gülümsendiğinde aşırı görünen dişetleri
7-            Yutkunmada ağız çevresindeki kasların büzülmesi
8-            Orta yüzde çöküklük
9-            göz altlarında çukurluk ve morluk, göz dış kenarlarının aşağıya doğru çekilmiş gibi durması
Herhangi bir intraoral veya KBB muayenesine gerek olmadan extraoral olarak gözlemlenebilen bu özellikler kesin olmamakla birlikte hekime hastanın burun solunumu ile ilgili bir sorunu olduğunu veya gelişim çağında böyle bir problem yaşadığını düşündürtür.
İntraoral muayenede:
1-            Üst çenede tek veya çift taraflı darlık, bazen buna bağlı çapraşıklık
2-            Maksilla derin ve açıklığı arkaya bakan ‘V’ biçiminde olabilir.
3-            Molar bölgesinde aşağı doğru sarkma
4-            Ön açık kapanış
5-            Üst ileri itim (overjet)
6-            Alt çene ileriliği (bu pseudo sınıf III durumu genellikle bademcik veya geniz eti ile ilgilidir.)
7-            Bozuk ağız hijyeni ve özellikle ön bölgede gingivitis veya diğer periodontal sorunlar
Bütün bu klinik belirtiler yapılan sefalometrik ölçümler ve hastadan alınan anamnezle desteklendiğinde maloklüzyonun nedeni belirlenmiş olur. Etyolojinin belirlenmesi hastalara yaklaşım açısından çok önemlidir. Yaklaşım için uygun görülenler şu şekildedir:
1-            Kulak burun boğaz uzmanına sevk ile teşhisin doğrulanması ve gerekli medikal veya cerrahi işlemin uygulanması veya gelecekte planlanması
2-            Ağız hijyeninin düzeltilmesi, gereken diş hekimliği işlemleri
3-            Maloklüzyonun ortodontik tedavisi
4-            Farkındalık sağlama ve burun solunumuna yönlendirici, koklama, yutkunma ve konuşma düzeltimi ile ilgili bazı çalışmaların hastaya ödev olarak verilmesi
5-            Etyolojiye özel bir pekiştirme dönemi (kötü fonksiyon sürüyorsa relaps olasılığı yüksektir)

Bu hastalarda uzun süreli kontrol çok önemlidir. Diş hareketi ortodontik tedavi görmemiş bireylerde bile yaşam boyu devam eden fizyolojik bir olaydır. Maloklüzyona neden olan alışkanlıkların sürmesi ortodontik relapsa neden olur.
Yüz morfolojisinin % 60’ı 4 yaşına dek oluşur. Ağız solunumu alışkanlığının erken ve doğru teşhis edilmesi ve hastanın doğru yönlendirilmesi maloklüzyonların oluşmasını engelleyeceğinden ve hastaların yaşam kalitesini olumlu yönde etkileyeceğinden bu fonksiyonun teşhisine gereken önem verilmelidir.
     Ortodontiste yönlendirilme imkanı olmayan çocuk hastaların gelecekte ağız solunumu nedeniyle ortodontik tedavi ihtiyacı olup olmayacağını saptamak için geliştirilen skorlama yöntemi ile hastaları risk açısından değerlendirmek mümkündür.

15 Ekim 2011 Cumartesi

http://ortodontistdr.info

Ortodontist dr web sayfa adını değiştirdi. 1921 yılında çıkan ve halen geçerli olan 1219 sayılı 'tababet-i şuabat-ı sanatlarının icra edilmesine dair kanun ' zaten biz diş hekimlerine tanıtımı yasakladığı için boşuboşuna register.com'u zengin etmek istemedim. Yeni sayfam sadece iletişim bilgilerini içeren hali ile yayında..

11 Ağustos 2011 Perşembe

nefes kokusu

Nefes kokusu özellikle açlıkta iyice belirginleşir ve rahatsız edici bir durumdur. Hazırlayan meslektaşımdan izin alarak aşağıdaki linki sizlerle paylaşmak istedim.

http://www.agizkokusu.org/nefes-kokusu.html

9 Ağustos 2011 Salı

ortodontik tedavi sırasında ağız ve diş bakımı

Ortodontik tedavi sırasında dişleriniz ve ağzınız daha çok bakıma ihtiyaç duyar. Zira dişlere yapışan braketler, braketlerden geçen teller ve teli brakete bağlayan ligatürler eğer varsa kullanılan lastikler ve pek çok başka malzeme ağzınızda hatırı sayılır bir kalabalık oluşturmaktadır. Eğer iyi bakım yapmazsanız dişlerinizi ve dişetlerinizi ayrıca onları tutan kemikleri tedavi sonunda kaybedersiniz!!
Size ağız hijyenini kliniğimizde nasıl sağladığımızı anlatmak isterim:
Hastalarımıza tellerini takmadan önce yapılacak en önemli iş dişlerini temizletmektir. Eğer gerekirse ağızdaki mikrobiolojik ortamı denetim altına almak amacıyla iki haftayı aşmayacak şekilde klorhexidinli gargara kullandırırız. Bu aşamadan sonra ise öncelikle hastalara diş fırçalamayı öğretiriz. Doğru diş fırçalamayı ben okulda periodontoloji dersinde öğrendim. Yaşım 22 idi sanırım. Diş hekimliği okumasaydım diş fırçalamayı öğrenemeyebilirdim. Bundan anlayacağınız toplumumuzda diş fırçalamayı ne kadar az kişinin doğru yaptığıdır. Pek çok meslektaşımız bu en önemli konuya pek zaman ayıramaz.
Hastamız her yemekten sonra en az iki dakika bilinçli ve doğru şekilde dişlerini fırçalamaya başlarsa ağız hijyeni konusunda ömür boyu sürecek bir disiplin kazanmış demektir. Ortodontik tedavi sırasında kullanılan diş fırçasının ortası oluklu özel bir fırça olması fırçalamayı daha etkili kılar. Bazı markaların ortodontik diş fırçası adı altında bu amaçla üretilmiş bir fırçası mutlaka vardır. Aynı zamanda tel altlarından kolayca geçebilen küçücük diş arası fırçaları da kullanılabilir ve çok fayda sağlarlar. Dişetleri bakımı için ayrıca bazı hastalara tuzlu su gargarası öneririz. Hastanın çürüğe eğilimi varsa florlu, ağız kuruluğu varsa özel bazı gargaralar önerilir. Zaman zaman airflow denen bir aletle de diş hekimine temizliğe gönderirsek tedavi sonunda pırıl pırıl bir ağızda inci gibi dizilmiş dişleri görmek herkesi mutlu eder.

29 Temmuz 2011 Cuma

Braketim Koptu !!

Diyelim ki tatildesiniz ve ağzınızda telleriniz var çünkü ortodontik tedaviniz devam ediyor. Sert ve lezzetli bir yiyecekten harika bir ısırık aldınız ve o da ne? Braketiniz koptu!! En yakın ortodontist belki de sizinle aynı kumsalda güneşleniyor ama yanındaki güneş kremleri sizin sorununuzu çözmez.. Bu durumda size tavsiyem tatile temiz bir manikür makası ile çıkmanız ve ani braket kopmalarında doktorunuzu görene kadar ağzınızın içinde uzayan tellerin veya dönen braketlerin yarattığı yaralardan korunmanız için bu makası bir ayna karşısında sizi rahatsız eden nesneyi kesmek için kullanmanız. Yanınızdaki kimselerden de yardım isteyebilirsiniz ancak becerikli olmalarına dikkat edin. Doktorunuzu görene dek sorununuza geçici çözüm olacak bir başka yöntem de ağızdaki hasar az ise doktorun tedaviye başlarken size verdiği koruyucu mumu kullanmanız. tatil biter bitmez de braketinizi yapıştırtmak için telefonla randevu talep etmeniz..

28 Temmuz 2011 Perşembe

Ortodontist Dr.'a ulaşım

Eğer Anadolu yakasından gelecekseniz ve özel aracınız yoksa en direkt yol metrobüse binmek ve Şirinevler Ataköy durağında inmektir. Oradan Ataköy tarafına geçerek Kültür Koleji 'nin önünden düz yürüyerek Atrium alışveriş merkezine ulaşırsınız. Karşıda gördüğünüz Yunus Emre Camii'nin hemen arkasındaki A 3 Bloktayız. İstanbul içinden otobüsle gelmeyi tercih edenler de aynı yolu izleyebilir. Beylikdüzü, Avcılar tarafından gelenler de metrobüsü tercih edebilir.
Anadolu yakasından gelenlerin ikinci tercihi deniz otobüsü olabilir. Bakırköy'de inerek taksi ile 5 dakika içinde Ataköy 9. Kısım'a gelirsiniz.
Metro, metrobüs, halk otobüsleri, normal otobüsler ve minibüslerin hepsi Şirinevler durağında dururlar. E5 üzerinde ilreleyen herhangi bir araçla buraya ulaşmak mümkündür.

27 Temmuz 2011 Çarşamba

16 Temmuz 2011 Cumartesi

Sabit ortodontik tedavi görenlerin dikkat etmesi gerekenler nelerdir?

 1- Dişlerinizi daha fazla fırçalamak zorundasınız. Yoksa tellerin arasında biriken yiyecek artıkları mikropların ağzınızda aşırı derecede çoğalmasına yol açacak, dişleriniz hızla çürümeye, dişetleriniz iltihaplandığı için kanamaya başlayacaktır. Diş fırçanızı, randevunuza gelirken dahil, her zaman yanınızda taşımanız çok yararlı bir alışkanlıktır. Herhangi bir şey yediğinizde hemen dişlerinizi fırçalamanız da... Fırçalama işlemi tellerin üzerinde hiç bir yiyecek artığı kalmayıncaya dek sürsün. Bunu aynada kontrol edin.. Randevunuza geldiğinizde dişlerinizin temiz olmasına özen gösteriniz. Temiz dişler doktorunuza rahat ve temiz çalışma imkanı sağladığı gibi yapıştırılacak bir tel varsa tutuculuğun artmasına yardımcı olur. Kirli dişe braket yapıştırılmaz. Ağız bakımınız tedavinin sürmesi için yetersizse doktorunuz sizi uyarır Uyarıları dikkate almadığınızda tedaviye devam etmemek sağlığınız açısından daha iyi olabilir.

         2-Doktorunuzun takmanızı istediği aygıtları gereken süre ve gösterilen şekilde takınız. Kaybetmemeye ve bozmamaya özen gösteriniz. Bunları düzenli takmazsanız tedaviniz uzar, aksar, başarısız olur; belki de dişleriniz eskisinden daha kötü bir konuma gelebilir.

         3-Bu tedavi sırasında bazı yasak yiyecekler olduğunu üzülerek bildiririz. Erik, kiraz,kayısı, zeytin gibi çekirdekli, fındık, fıstık gibi kabuklu, ciklet, şeker gibi yapışkan, ekmek, pizza, tost ve pide kenarı, cips, etimek, bazı bisküvi ve kurabiyeler, patlamış mısır, hindistan cevizi, havuç, simit, ve dondurma korneti gibi sert yiyeceklerden uzak durunuz. Meyveleri ısırarak yemeyiniz. Kabuk ve çekirdekleri ayıklayarak yavaşça çiğneyiniz. Lokmalarınız küçük olsun. Asitli içecekler tüketmeyiniz. Estetik telleriniz varsa boyayıcı içecekler ile çay, kahve ve sigaradan uzak durmanız daha estetik olur... Herhangi bir yiyecek veya içecek maddesini ağzınıza götürmeden önce mutlaka tellerinizin zarar görüp görmeyeceğini düşünmelisiniz. Buna dikkat etmezseniz bant ve braketleriniz yapıştırıldıkları diş yüzeyinden kopacaklardır. Bu durum hem tedavinizin uzamasına neden olacak hem de tekrar yapıştırılmaları için ek ücret ödemeniz gerekecektir. Ağzınızdan düşen hiç bir tel parçasını atmayınız ve kaybetmeyiniz. 

Braketlendikten sonraki ilk hafta sizin için zor olabilir. Dişlerinizde ağrı ve sallanma hissederseniz sebebi tellerin dişlere uyguladığı basınç sonucu hareketin başlamasıdır. Bu ağrı en fazla 1 hafta sürdükten sonra kaybolur. Bu süre içinde eksik beslenmemeye dikkat edin. (et suyu, püre, sebze, pilavlar, asitsiz meyve suları) Aspirin dışındaki ağrı kesicilerden 1-2 kez kullanabilirsiniz. Ağız mukozasında bir tür geçici  nasırlaşma meydana gelecek ve zamanla bu tahrişleri daha az hissedeceksiniz. Bu broşürle birlikte koruyucu mumunuzu istemeyi unutmayınız. Ayrıca bu iş için üretilmiş yara jellerini doktorunuza sorunuz.

        4-Randevularınıza özen gösteriniz. Telefonla randevu alma işini acil durumlar dışında son güne bırakmamanızı öneririz. Çalışma kapasitesi dolmuş bir güne kendinizi son anda  sıkıştırtırsanız verimsiz bir seans geçirir, sadece gelmiş olursunuz.Tedavinin bazı dönemlerinde doktorunuza sormadan plan yapmamalı ve uzun süre ortadan kaybolmamalısınız. Aksi halde tedavi zarar verici hale gelir. Nedeni dişlere uygulanan kuvvetin kontrolsüz kaldığında kemikleri ve diş köklerini eritici etki göstermesidir. Bütün bu önlemler ve kurallar dişerinizin ve çenelerinizin zarar görmemesi içindir.

        5-Çevrenizdekilerin sizi tedaviden caydırıcı tavırlarına aldırmayınız. Ortodontik tedavi herkesin hakettiği ve başarılı olabildiği bir tedavi değildir. Düzgün dişlerinizin yarattığı etki ve size açılan kapılar çektiğiniz 1-2 yıllık sıkıntıya değecek ömür boyu sağlıklı bir ağzınız ve muhteşem bir gülüşünüz olacak.


Diş hekimi, Ortodontist  Dr. Pervin Bilginer


15 Temmuz 2011 Cuma

Bu gün dişleriniz için ne yaptınız?

Sabah kalktınız. Aynaya bakıp gülümsediniz mi? Dişleriniz ne kadar güzel görünüyor? Yoksa güzel değiller mi? Bu gün kaç kişiye gülümseyeceksiniz? Güzel gülüşünüzle kaç kişiyi cezbedecek, kaç işi alacak, kimlerin içini ısıtacaksınız? İlk izlenimin ilk birkaç saniyede oluştuğunu varsayarsak dişlerinizin önemi daha da iyi anlaşılır..Bu kadar önemli bir organ için bugün ne yaptınız?
Onları bugün fıçaladınız mı? Gece yatmadan önce diş ipi ile aralarını temizlediniz mi? En son ne zaman diş hekiminizi ziyaret edip ağzımda herşey yolunda mı diye sordunuz? Yapmadıysanız sizden intikamlarını alırlar. Onlara iyi bakın.

18 Haziran 2011 Cumartesi

bir ortodontistin muayenehanesinde neler olur?


Ortodontik Tedavi. Diş düzeltme ve bu işleri gerçekleştirecek her türlü ekipman; pensler, teller, lastikler dişlerle danseder.

Şeffaf teller sağlıklı mı?


Porselen diş telleri, safir diş telleri yani braketler kaliteli malzemedirler ve evet sağlıklıdırlar.. Estetik tellerin plastik olanları da vardır ki bunlar pek önerilmez. Tedaviyi uzatırlar..

ortodontiste en çok sorulan soru nedir?


Tellerim ne zaman çıkacak?
Cevap: Resimdeki gibi dişler dümdüz olduğunda

ortodontist nasıl birisidir?


işte resimde gördüklerinizin hepsi ortodontist...

İşte bir ortodontistin eseri

Diş telleri takılırken ağrı veya acı hissedermiyim?


Ortodontik tedavi öncesinde ortodonti hastalarının en sık sorduğu sorulardan biridir ve cevap: HAYIR. Sonrasında hafif bir baskı algılayabilirsiniz. Eğer ağrı eşiğiniz çok düşükse belki bir iki gün yemek yerken sıkıntı çekebilirsiniz. Tellerin her aktivasyonuyla bu gerilimi 1-2 gün hisseder, sonra normal tedavi akışına dönersiniz.

31 Ocak 2011 Pazartesi

ortodontik tedavi için en uygun yaş nedir?

Kötü alışkanlıklardan kaynaklanan maloklüzyonlar yakalanır yakalannmaz tedavi edilmelidir. Bazıları için ise 18 yaşını beklemek gerekir. Çene ortopedisi gibi tedaviler 11-12 yaşlarında en etkilli olurken alt çene ileriliği için 6-7 yaşı geçirmemek gerekir. Bazı tedaviler doğumda bile başlayabilir. Bunun kararını ortodontist verecektir. Aslında Ortodontik Tedavi için yaş sınırlaması yoktur.Dokular sağlıklı olduğu sürece her yaşta tedavi mümkündür.

22 Ocak 2011 Cumartesi

ortodontik tedavinin yaşı var mıdır?

Ortodontik tedavi her yaştaki kişiye uygulanabilir. Yetişkin hastalar ortodontik tedaviden en çok faydalanan hasta gurubudur. Protez yapılacak ağzın protez öncesi hazırlığı, ihmal edilmiş çapraşıklıklar, sebebi kapanış bozuklukları olan eklem sorunlarının giderilmesi, çapraşıklık nedeni ile koyu renk görünen dişler, periodontal hastalıklar nedeniyle birbirinden ayrılmış dişler, yarım kapanmış diş boşlukları...gibi pek çok nedenle ortodontik tedaviye bavurulur.

20 Ocak 2011 Perşembe

Ortodonti-Müzik İlişkisi

Ortodonti Muayenehanelerinde müzik olması çok sık rastlanan bir durumdur. Hele ortodontist müziği çok seviyorsa ve hobi olarak müzikle ilgileniyorsa dişler daha yumuşak bir şekilde hizaya girer. Korkudan eser kalmaz.

18 Ocak 2011 Salı

Ortodonti biliminin çare bulamadığı konu var mıdır?

Bütün ortodonti hastalarının saat 17 00-19 00 aralığında randevu almak istemesi henüz çözüm bulunamamış bir konudur.

17 Ocak 2011 Pazartesi

ortodontist olmak için hangi eğitimlerden geçilir?

Öncelikle diş hekimi olmak gerekir. Üniversitede 5 yıllık diş hekimliği lisans eğitimi tamamlandıktan sonra, herhangi bir fakültenin ortodonti anabilim dalı'nın açtığı kadrolarda en az 4 yıl süren doktora programına kaydolunur ve bu program tamamlandığında ortodontist ünvanı ve dr ünvanı kazanılır.

13 Ocak 2011 Perşembe

Ortodontist ne değildir?

Ortodontist ortodont değildir. Ortodent veya Ortadent de değildir. Ortodentist de denemez. Ve de her zaman ortodoks değildir. Aslında olabilir ama genellikle Türkiye'de yaşayanlar değil. Eğer az sayıda varsa yanlışımı düzeltin.

yetişkinler ve ortodontik tedavi

Diş Telleri sadece çocukları ve gençleri ilgilendiren nesneler değildir. Yetişkinler de ortodontik tedavi görebilir ve bu tedaviden çok iyi sonuçlar alınır. Yetişkin ortodontisi pek çok hastayı diş protezinden kurtaranbir uygulamadır.

dudak damak yarıklarının ortodontiyle ilgisi var mıdır?

Kesinlikle evet. Plastik cerrah ve ortodontist dudak damak yarıklarının tedavisinde başrolleri oynarlar. Doğar doğmaz bu şekilde doğmuş bebeklerin bu ekibe emanet edilmesi en doğrusudur.

12 Ocak 2011 Çarşamba

ortodontiste en çok sorulan soru nedir?

Tellerim ne zaman çıkacak?
Bu soruyu en doğru cevaplayacak kişi hastanın kendisidir aslında.. Formül şudur:
(Tedaviye başlarken doktorunuzun size verdiği süre + kopan braket sayısı kadar hafta + atlanan randevu sayısının ay karşılığı) - tedavide geçen süre= tellerin çıkarılma zamanı..

11 Ocak 2011 Salı

ortodontist nasıl birisidir?

Dişleri düzeltme işi sayesinde gözleri senelerce mlimetreleri ölçmeye ve hizalamaya alıştığı için eve gelen her türlü ustayı çıldırtabilen bir kişidir. Öncelikle bir diş hekimi olduğundan ve elinden her iş geldiğinden evdeki yamuk yumuğa da pek dayanamadığından tornavida matkap pens çivi çekiç boya badana gibi işleri de beklemeden beceren ortodontist kadınlar biliyorum. Bu özellikler evliliklerde bazı ufak problemlere bile yol açmış olabilir. Bütün gün tükürük, kan, her türlü ağız ve dişlere dikkatle bakar ve bunu da eğilip bükülüp omurgayı zorlayarak yaptığı için işten çıktıktan sonra çok hoşça vakit geçirmeye ihtiyaç duyan bir kişidir. Kazandığı paranın da önemli bir kısmını spor, masaj gibi aktivitelere harcamazsa genç yaşında boynu beli tutulmaya mahkumdur. Gözlerinin 40 yaşından itibaren bozulmaya başlaması onun için büyük bir engeldir. Sosyal olmaya bayılır zira bütün gün hastalarla başbaşadır. hastaları ile boş vakti olursa sohbeti çok sever ama genelde her zaman bekleme odasında bir oturan olduğundan bu olay gerçekleşemez.

bir ortodontistin muayenehanesinde neler yapılır

Dişler hizaya sokulup disiplin altına alınır.